Kış geldi ama bizler dalmaya devam ediyoruz. Dalıştan çıktıktan sonra ıslak bir şekilde rüzgara ve soğuğa maruz kalıyoruz. Bu durum kulaklarımız için ne ifade edebilir? Haydi bir bakalım.

Dalış bittiğinde dalış sırasında kullandığınız başlığı çıkartıyorsunuz yada hiç başlık kullanmıyorsunuz. Kulak içine giren soğuk su, soğuk have ve rüzgar ve hatta yağmura maruz kalıyoruz. İşte dikkatli olunmaz ise belanın başladığı anlar. Halbuki tatlı tatlı rüzgarı hissediyoruz değil mi? … Kulaklarımız ne diyor peki bu duruma. İlk dalış sonrası pek dikkat edilmesede devam eden dalışlar ve sonrasındaki gün aynı şekilde dikkat edilmediği takdirde hafif denge sorunları ortaya çıkıyor, ilk başta boğuk işitme, baskılı bir ağrı, muhtemelen kaşıntı ve belki de kulak çınlaması giderek yoğunlaşan acı ortaya çıkmaya başlar. Durum bu ise ve uzun bir tatil döneminde iseniz sıkıntılı bir durum. Dalış yapamazsınız. Peki nasıl önlersiniz? KBB Uzmanı Dr. Marta Frigo DAN Europe için kulak enfeksiyonları ile ilgili yaptığı açıklamaları şöyle:

Dış kulak iltahabından bahsediyoruz, kulak kepçesi ve kulak kanalı arasında oluşan enfeksiyondur. insan vucudundaki yeri ve yapısı gereği ıslak, nemli ve karanlık bir ortam mikropların çoğalması için mükemmel bir mekan. Dış kulak iltahapları kulak enfeksiyonlarının %25-50’sini oluşturur ve yaz aylarında özelikle en sık rastlandığı dönem olmaktadır. Ve en çok su sporları ile uğraşanlar ile tatilde havuz veya deniz de çok vakit geçiren kişilerde görülmektedir. Dış kulak iltahaplarının %90’ı bakteriyel (stafilokok veya Pseudomonas aeruginosa) iken diğer %10’u mantar enfeksiyonlarından (candida veya aspergillus) olmaktadır. Çok nadiren viral problemler görülür.

İnsan vücudu kendisini bu bakteri, mantar veya virüsten nasıl koruyor?

Neyse ki, dış kulak kanalının özel savunmaları vardır: Kulak kirinin üretimi, lizozim ve bakterilerin ve mantarların büyümesini inhibe eden maddeleri içeren bir asit kaplamaya izin verir. Lipidler açısından zengin olan kulak kepeği de hidrofobiktir (su itici) ve suyun deriye nüfuz etmesini ve maceraya neden olmasını önler.

Dalgıçlar bu sorundan ortalama bir insandan daha fazla etkileniyor mu?

Potansiyel olarak etkilenenler suya veya plankton açısından zengin suya uzun süre maruz kalanlardır. Dalgıçlar dalış yapmayan veya sadece yüzenlere kıyasla beş kat daha fazla bir dış kulak enfeksiyonu geliştirme riski altındadır.

Dış kulak iltihabının başlangıcını hangi faktörler etkileyebilir?

Harici faktörler ve kişisel faktörler var. Dış faktörler şunlardır: nemlendirme (suya sık sık maruz kalma, aşırı terleme, yüksek nem); bakteriler tarafından kontamine edilen su; yüksek sıcaklık ve nem; kulak mumunun mekanik / travmatik olarak çıkarılması (örneğin pamuk tomurcuklarının kullanılması); dış kulak yolunda yabancı cisim varlığı.

Sistemik lokalize faktörler şunlardır: Alerjik reaksiyon veya tahriş edici maddelere bağlı deri iltahapları; sedef hastalığı, seboreik dermatit (oldukça kolay bir şekilde tedavi edilebilen ve çok yaygın bir şekilde görülen bir cilt hastalığıdır. Bu hastalık ile kulak ve göğüs ortasında, saçlı deri ve göz kapaklarında kırmızı renkli ve kaşıntılı bir döküntü oluşur. Aynı zamanda kasıklar, göğüs altı ve göbek çukurunda da görülebilir.), akne, lupus eritematosus (Sistemik lupus eritamatozus (SLE) özellikle deri, eklemler, kan, böbrekler ve merkezi sinir sistemi olmak üzere vücudun farklı organlarını etkileyebilen kronik, otoimmün bir hastalıktır. “Kronik”, uzun süre devam edebileceği anlamına gelir. “Otoimmün” ise, bağışıklık sisteminde, vücudu bakteri ve virüslerden korumak yerine hastanın kendi dokusuna saldırdığı bir bozukluk anlamına gelir.) ve immün yetmezlik.

Nasıl iyileşir?

Basit bir bakteriyel dış kulak enfeksiyonunda, ateş veya çevresindeki dokuların enfeksiyonu gibi komplikasyonlar olmaksızın, antibiyotikler ve steroidlerle lokalize bir tedavi yeterlidir. En etkili antibiyotikler fluorokinolondur (siprofloksasin, ofloxacin …).

Fungal otitis durumunda, mantar önleyici damlaları kullanmak ve kulağı asitlendirici solüsyon ile durulamak gerekir. Enfeksiyon çevredeki dokulara yayılırsa, oral florokinolon ve anti-fungals ile ilerlemeniz yararlı olacaktır.

Önerilen önlemler nelerdir?

Önlem bir dalış tatilinin mahvolmaması için en önemli unsurdur. Öncelikle, kulak kanalının uygun hijyenini uygulamalısınız, mum birikimi veya yabancı maddeler varsa temizlenmelidir. Bununla birlikte, kulak kanalını takıntılı bir şekilde temizlemenin faydalı olmadığına dikkat etmek gerekiyor. Aksine, ters yönde itilecek bir kir parçacığı ve bunun ovulması ile ortaya çıkacak durumun bakterilere açık kapı olduğunu unutmayın. Unutmayın kulak kendi yapısı gereği mum benzeri bir madde üretir ve bunun amacı kulağı dış enfeksiyonlardan korumaktır. Herhangi bir müdahale gerekiyorsa bir KBB uzmanına baktırmak gerekmektedir kendiniz müdahale etmeye çalışmayın.

Deniz suyuna maruz kaldıktan veya havuz suyuna girdikten sonra, tuzlu su veya klor kalıntısını gidermek için kulak kanallarını akan suyla yıkayın, daha sonra yavaşça kurutun. Asla pamuk uçlu veya benzeri ürünlerle kurutmayınız. Eğer elinizde var ise dış kulak kanalını asitleştirip kurutan (borik alkol% 3, asetik asit% 5 ve izopropil asit% 85) damlaları kullanmak yararlı olabilir.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu girin!
Lütfen adınızı buraya girin