Bugün Dünya Yunus Günü 

“Yunus balığı” olarak da adlandırılmasına rağmen yunus, memeli bir hayvandır. Solungaçları yoktur ve hava almak için yüzeye çıkmak zorundadır. Nefesini 30 dakika kadar tutabilir. Sıcakkanlı hayvanlardır ve vücut ısıları sabittir. Canlı doğum yaparlar ve yavrularını emzirirler.

Türkiye’de 1983 yılından beri tüm deniz memelilerinin avlanması yasaktır. Bu türler, 1380 Sayılı Su Ürünleri Kanunu ve ülkemizin taraf olduğu uluslararası anlaşmalar ile (Barselona ve Bern) koruma altındadır. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından yayımlanan Ticari Amaçlı Su Ürünleri Avcılığını Düzenleyen Tebliğ’e göre Türkiye karasularında yunusların avlanması yasaktır.
Tırtak türü (Delphinus delphis) Akdeniz’de 2003 yılında, IUCN (Dünya Doğayı Koruma Birliği) tarafından hazırlanan nesli tehlike altında türler listesine girmiştir.

Yunus



Akdeniz ve özellikle Karadeniz’in kapalı-yarı kapalı konumu, kıyı alanlarındaki insan yoğunluğu ve faaliyetleri yunusları belirgin biçimde tehdit eder. Büyük miktarda kentsel atık, arıtma işlemi yapılmadan denizlere dökülür. Yunuslar deniz ortamındaki besin zincirinin en üst halkalarından birinde yer aldıkları için, biyolojik birikme sonucu kirlilikten ciddi şekilde zarar görürler. Uzun ömürlü canlılar olmaları da bu olumsuz etkiyi artırır. Kirleticilerin yunus ve balinaların üreme ve bağışıklık sistemine uzun süreli zarar verdiği birçok araştırmayla kanıtlanmıştır. Tüm bu tehditlerin bir araya gelerek yarattığı olumsuzluklar, denizlerimizdeki yunus türlerinin neslinin devamı için ciddi bir risk oluşturur.

WWF tarafından yapılan “Çok Yaşasın Yunuslar” Projesi

WWF tarafından yapılan projenin içeriği şu şekilde:

“Ülkemizin denizel biyolojik çeşitliliğinde çok önemli bir yere sahip olan yunusların Akdeniz ve Ege Denizi’ndeki yaşam alanlarının ve karşı karşıya bulundukları tehditlerin belirlenmesi ile yunusların korunmaları yönünde farkındalık oluşturulmasını amaçlar.  Canon Türkiye işbirliğiyle yürütülen proje, Akdeniz (Kaş-Kekova) ve Ege Denizi’nde (Dilek Yarımadası Milli Parkı) yaşayan yunusların dağılım alanlarının belirlenmesi, yöre halkında doğa ve tür koruma çalışmaları konusunda farkındalık yaratılması ve yunusların neslinin devamına yönelik koruma çalışmalarına veri sağlanması projenin hedefleri arasındadır. Doğada yaşayan yunusların yanı sıra tutsak yunuslar için Türkiye’deki Yunus parklarının kapatılması.

Hangi alanlarda çalışıyoruz? Neden?

  • Kaş-Kekova Özel Çevre Koruma Bölgesi ve Kuşadası Dilek Yarımadası Milli Parkı’nda çalışıyoruz.
  • Akdeniz’in batısıyla kıyaslandığında nispeten bozulmamış durumda olan Ege ve Akdeniz kıyılarımız, hem sahip olduğu denizel biyolojik çeşitlilik, hem de Süveyş Kanalı vasıtasıyla Akdeniz’e gelen İndo-Pasifik kökenli türler bakımından büyük öneme sahiptir.
  • Bu zenginliğe karşın, yunuslar gibi tehdit altında bulunan birçok denizel türle ilgili envanter ve nüfus belirleme çalışmaları bugüne kadar sistemli bir şekilde yapılmamıştır.
  • Su altı turizminin en faal olduğu bölgelerden biri olan Kaş-Kekova ve Türkiye’nin önemli doğal alanlarından biri olan Dilek Yarımadası Büyük Menderes Deltası Millî Parkı, yunuslarla birlikte koruma altına alınmış birçok denizel tür bakımından zengindir.
  • Türkiye’de koruma statüsü olan iki alanda çalışmalarımızı sürdürerek, bu alanlardaki tür koruma ve izleme çalışmalarına envanter oluşturmayı hedefliyoruz.
  • Aynı zamanda bu iki önemli korunan alanda yunusların doğada izleme çalışmalarını yaygınlaştırarak; bugünün doğa koruma anlayışına sığmayan yunus gösteri merkezlerinin bir yenisinin açılmaması üzerine, bu iki önemli turizm bölgemizde sorumlu turizm konusunda da farkındalık oluşturmayı amaçlıyoruz.

WWF-Türkiye Sorunu Çözmek için ne yapıyor? 

  • Akdeniz (Kaş-Kekova) ve Ege Denizi’nde (Dilek Yarımadası Milli Parkı) yaşayan yunus türlerinin sayısının ve dağılımlarının belirlenmesi.
  • Konunun uzmanlarının gözetiminde gönüllü ekipler oluşturularak, yunus bireylerinin fotoğraf yoluyla (Photo ID) kimliklerinin tespit edilmesi.
  • Fotoğraflarla birey tespit çalışması ve arşivleme.
  • Türlere yönelik tehditlerin belirlenmesi ve koruma önerilerinin geliştirilmesi.
  • Alan çalışması yapılarak balıkçılık, kasti öldürme vb. tehditlerin belirlenmesi.
  • Alan çalışması sırasında gözlemlenen balıkçılık, kasti öldürme vb. durumlara acil müdahale için ilgili resmi kurumlara başvuru, uyarı, bilgilendirme.
  • Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ile işbirliği içinde, etkin koruma önlemlerinin geliştirilmesi.
  • Türkiye’de yeni yunus gösteri merkezlerinin açılmaması, mevcut gösteri merkezlerinde bulunan yunusların kimliklendirilmesi ve sağlık kontrollerinin yapılması için ilgili kamu kurumları ve sivil toplum kuruluşlarıyla işbirliği.”

Türkiye’de üç yunus türü var :

Dünya’da 43 yunus türü var, bunların 38’i denizlerde, beşi ise nehirlerde yaşar. Ortalama yaşam süreleri 17-20 yıldır. Günde 15 kg balık tüketebilirler. Deniz memelileri seslerini kullanarak iletişim kurar, yiyecek ve yollarını bulur. Yunuslar bu konudaki en yetenekli hayvandır.

Afalina

Afalina (Tursiops truncatus),

Mutur (Phocoena phocoena)

Mutur (Phocoena phocoena)

Tırtaktır (Delphinus delphis).

Tırtaktır (Delphinus delphis).

Yunus Evlat Edinin :

Hiç aklınıza gelmemişti değil mi ?

Yunuslar; yaşam alanlarının kaybı, deniz ve ses kirliliği, tesadüfi avcılık ve kasti öldürme gibi tehditlerle karşı karşıya. Ülkemizin denizsel biyolojik çeşitliliğinde çok önemli bir yere sahip olan yunusların Akdeniz ve Ege Denizi’ndeki yaşam alanlarının ve karşı karşıya bulundukları tehditlerin belirlenmesi ve yunusların korunması için çalışıyoruz. Sizlerin de katkılarını bekliyoruz.

 

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu girin!
Lütfen adınızı buraya girin