Sualtında ve Su Kaynaklarında Deprem Sinyalleri

4486
karaburun-sığacık-deprem
İzmir Karaburun Depremi Merkezi ve Sığacık

Geçtiğimiz günlerde 6,2 şiddetinde meydana gelen ve merkez üssü İzmir Karaburun olan deprem, İstanbul, Bursa Çanakkale gibi pek çok şehrimizde ve Yunanistan’ın Midilli Adası’nda hissedildi. Depremin artçılarının en az bir ay boyunca devam edeceği söyleniyor.

Depremin ardından ortaya çıkan bir sualtı videosunda dikkat çeken deniz dibinden çıkan baloncuk görüntüleri çeşitli haber sitelerinde ve sosyal medyada geniş yankı uyandırdı. Ancak bu görüntü Sığacık’ta bulunan kanyon dalış bölgesinde çekilmiştir vehava kabarcıkları kanyon bölgesinde başka bir dalış grubuna aittir. Peki hava kabrcıkları gerçekten depremi haber verebilir mi?

Peki, deprem gerçekten sualtında oluşan kabarcıklardan anlaşılabilir mi?

Deprem Uzmanı, Jeofizikçi Prof. Dr. Ahmet Ercan daha önce yaptığı açıklamalarda yeraltı sularında 1 saat ve 3 ay gibi bir zaman aralığında meydana gelen bazı değişimlerden depremin yaklaştığının anlaşılabileceğini belirtiyor.

Örneğin; depremden belirli süreler önce su veriminde, sıcaklığında, tadında, kokusunda ve kimyasında belirli değişiklikler meydana gelebilir. Yeni kaynaklar oluşabilir veya kaynaklar kuruyabilir ve Sığacık’ta görüntülenen kabarcıklar gibi su içinde hava kabarcıkları oluşumunu görmek mümkündür.

Nitekim geçmişte yaşadığımız 17 Ağustos depreminin aynı ay içerisinde Yalova Kaplıcalarında sinyal verdiği ortaya çıkmıştı. 2 Ağustos’ta kaplıca zemininde kırılmalar ve yeni kaynak oluşumları gözlenmiş ve kaymakamlığa bildirilerek, tutanak tutulmuştu. Ancak incelemeye gelineceği gün deprem meydana gelmişti.

Jeolog ve Jeofizikçi Prof. Dr. Aykut Barka sularda yaşanan ani ısı değişimlerinin mutlaka hızlıca incelenmesi gerektiğini belirtip, “Bu değişimlerin yarattığı şüphe ile hemen deprem olacak demek zordur. Ancak 1992 yılında Erzincan’da yaşanan depremde birbirine çok yakın kaynaklarda birbirinden farklı suların çıktığı gözlemlendi ve o sularda yaşanan bozulma ve karışma bir ay önceden yetkililere bildirilmek üzere çalışmalar yapıldı. Ancak gerekli yazı MTA’ya gidene kadar 13 Mart’ta Erzincan depremi meydana geldi.” dedi.

Depremin yaklaştığı dönemde deniz suyunun ısınmasının doğal bir olgu olduğunu belirten Barka, “Bu dönemde kuyularda suların yükselmesi veya alçalması, dip balıklarının yüzeyde dolaşması, termal kaplıcalarda su sıcaklığının birden artması beklenir.” dedi.

Deprem Öncesi Köyü Boşalttı

Yine başka bir olay da 2004 yılında Bolu’da meydana gelen ve 4.6 şiddetinde olan deprem öncesinde yaşandı.

Düzce’de o dönemde kaplıca işleten Kazım Özgen depremleri önceden tahmin ederek TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezine bildirdiğini belirtti. Özgen, Bolu’da yaşanan depremi de MAM danışmanını arayarak 5 saat önceden haber verdiğini söyledi ve suda olan küçük değişiklikleri takip edip, Bolu depremi ile beraber İran depremi gibi başka bir çok depremi de önceden bildiğini iddia etti. “Kaplıca sularının çamur nedeni ile renk ve koku değiştirmesi bölgede yaşanacak olan bir depremi işaret ediyor. Ben tahminlerimin en büyük faydasını 12 Kasım Düzce depreminde gördüm. Valimizle ve Gölyaka Kaymakamı ile şüphelerimi defalarca paylaştım ancak ciddiye alınmadım. Son çare olarak köyümde evleri boşalttırdım, deprem köyde 12 evi yerle bir etti ancak can kaybı yaşanmadı.” dedi.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu girin!
Lütfen adınızı buraya girin